26 Ekim 2010 Salı

Niye Böyle Yaptın Oğluşum?

Dün tarihli postumda eve gidince oğluşumu ısıracağımı yazmıştım. Isırmak ne kelime kendisine yanaşamadım bile.

Uçarak eve gittim burnumda tüten Ege'mmm kokusunu içime çekmek için. Herzamanki gibi kapıyı açtım , o yerde bakıcımızla güzel güzell oynuyordu. ''Oğluşummmmm ben geldimmmmm'' dedim . Kafayı bile çevirmedi. Gittim ''hadi gel annişe '' , Kucağıma almak istememle koşarak bakıcımızın kollarına kaçtı ve morarıncaya kadar ağlamaya başlayıp bana gelmeyi şiddetle reddetti. Sanki yabancı biriydim onun için. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Sakinleştirmek için bütün çabalarım bana ağlama ile geri döndü. Bakıcımız o farketmeden gitti. Tam biraz düzelir gibi oldu derken babamız geldi. Onu görünce benden kaçış seansları tekrar başladı . Ben ''Oğluşum '' dedikçe babasına sığındı ve gecemiz Ege'mm uyuyana kadar böyle devam etti. Sebebi ne idi sabaha kadar düşündüm, işe gelirken yolda düşündüm... Tek sebep  hafta sonu ,2 gün , doya doya beraber olup onu Pazartesi sabahı evde bırakıp  işe gitmem miydi?  Çözemedim...

Canım , güzel, akıllı, uslu Ege'mmm. Sen benim dünyam, hayatım ve çok SEVDİĞİMSİN.

Hiç yorum yok: